
Yıllar önce İstanbul'dan otobüsle çıktığımız bir yurt gezisinde, İzmit Körfezi sağda görününce rehberimiz mikrofonu açtı ve konuşmaya başladı :
- İzmit tarihi milattan öncelere kadar uzanan eski bir şehirdir. Antik devirde Astakoz adıyla anılan bu yerleşim, adını körfezin, temiz ve bol besin içeren sularına yumurtlamaya gelen istakozlardan almaktadır. İzmit körfezinin eski adı da Astakoz Körfezi'dir.
Bu bilgi beni o kadar etkilemiş ki, Körfeze ne zaman baksam, gökyüzüne uzanan rafineri bacalarının dumanı altında bu eski günleri gözümde canlandırmaya çalışırım. Körfezi birgün istakozları buraya davet edebilecek kadar temizleyebilecek bir kararlılığa, inanca ve olanaklara sahip olacağımızı hayal ederim.
Türkiye 'nin sanayileşmesinin tüm yükünü, havasıyla, suyuyla, doğasıyla, insanıyla çekmiş, bu konuda ağır bedeller ödemiş olan bu kent şimdi talihine sahip çıkıyor. Kocaeli bir "Bilişim Kenti" olmak üzere yola çıkmaya hazırlanıyor.
Bilişim Kenti olmak çok iddialı bir hedef. Bunun için çok çalışmamız lazım. Bunun önemli bir kısmı da Kocaeli'ni Dünya'nın en yaşanılır kenti olma hedefini de içeriyor. İstakozların İzmit körfezine geri dönmesini de.
Bilişim kentini ben sadece bilgi teknolojileri konusunda yapılan faaliyet ve üretime kısıtlamıyorum. Geleceği yönlendirecek tüm ileri teknolojileri kasdediyorum. Bu teknolojiler içinde çevre teknolojileri, yenilenebilir enerji, sağlık teknolojileri gibi teknolojileri de kasdediyorum. Bilişim kenti sanayi ötesi toplumun teknolojilerine açılışın kapısıdır.
Dünya'da rekabet gücü artık doğal kaynaklardan, insan kaynaklarının niteliği ve üretilen fikirlerin rekabetçiliğine dönüştü. Dünya'nın bilişim atılımına öncülük eden Kaliforniya'daki Silikon Vadisi, diğer ileri teknolojilerin de temelinini atıldığı bir bölge olarak Dünya'nın teknoloji ile dönüşümüne öncülük ediyor. Dünya'nın en parlak beyinleri çalışmak ve yaşamak için bu bölgeye göç ediyor.
Bacasız bir sanayi olan bilişim yüksek istihdam kapasitesi yaratan ve bu istihdam için sanayi sektörüne göre çok daha az yatırım gerektiren bir iş koludur. Sanayi sektöründe bir kişi istihdam edebilmek için 100.000 dolarlık bir yatırım gerekirken, bir bilişim çalışanını istihdam etmek için 5000 dolarlık bir yatırım yeterli olabilmektedir.
Bilişim kenti olmak hedefi öncelikle insan kaynaklarına yatırımla başlamak zorundadır. Ulaşım, enerji ve telekomünikasyon altapıları çok önemlidir ama insani altyapı çok daha önemlidir. Bunu Hindistan'ın yaptığı bilişim atılımını inceleyerek daha iyi anlayabiliriz. Hindistan'ın maddi altyapıları ülkemizin çok gerisindedir, ancak 50 milyar doları aşan bir ihracat düzeyiyle bugün Dünya'da ABD'den sonra bilişimin ikinci devidir. Bilişim yatırımlarının bu ülkeye akmasının temel nedeni ise Hindistan'ın eğitim sisteminin her yıl onbinlerce İngilizce bilen, çok nitelikli mühendisler yetiştirebilmesidir. Sonuç olarak bu ülkede yazılım üretiminin diğer ülkelere göre daha ucuz ve verimli olmasıdır.
Genç ve dinamik nüfusumuz bizi bilişim sektöründe arzu ettiğimiz başarıya ulaştıracak en önemli potansiyelimizdir. Ciddi bir eğitim hamlesi beş yıllık bir süre içinde işgücü kompozisyonunu tamamen değiştirebilir. Üniversitelerimizle, teknik okullarımızla bilişim ve yeni teknolojiler eğitimlerine önem vermek zorundayız. Teknik eğitim yanında bilişimin anadili olan İngilizce eğitimi konusunda atılım yapmalıyız.
İlimiz, deniz ve hava limanlarına sahip olması, büyük şehirleri birleştiren kara ve demiryolu arterlerinin üzerinde olmasıyla geniş bant internet erişimiyle bilişim için gerekli maddi altyapı sorunlarını aşmış bir şehirdir. Kocaeli Üniversitesi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Tübitak Marmara Araştırma Merkezi gibi yeni bilgi üreten kurum ve kuruluşlar açısından da büyük bir avantaja sahiptir. Bilişim yatırımlarını çekebilmek için maddi altyapılarımızın yanında, -hatta ondan daha çok- insan kaynaklarımızın niteliğine, inovasyon kapasitemize dikkat çekmek zorundayız.
Kentimizi inovasyon ve yaratıcılık liginde yükseklere taşımak zorundayız. Araştırma kapasitesi olarak TÜBİTAK MAM gibi bir merkezin ilimiz içinde olması ile önemli bir şansa sahibiz. Bu merkezimizle ilimizin sanayiinin ve girişimcilerinin ilişkilerini artırmalıyız. Üniversite, sanayi işbirliğini artırmalı, teknolojik buluşları girişimciliğimizle birleştirmeliyiz. Genç girişimcileri teknoparklarımızda yer vererek desteklemeli, yeni girişimleri yöremizin iş kesiminin sahip olduğu yönetim ve finans kapasitesi ile birleştirerek, büyük sanayiler haline getirebilmeliyiz.
İlimizde kurulacak bilişim işletmelerinin başarısı için Türkiye'nin en parlak beyinlerini ilimize çekebilecek sosyal, kültürel ve akademik ortamı geliştirmek zorundayız. İlimizi bir cazip bir yaşam merkezi olarak konumlandırmalı, doğamızı korumalı, çevre teknolojilerine yatırım yapmalı, yerel yönetimlerle işbirliği içinde ilimizde yaşam kalitesini artıracak projeler geliştirmeliyiz. Bilişim kenti atılımı nitelikli konut arzını, toplu ulaşım olanaklarını, alış veriş merkezlerini, çocuk bakım ve eğitim imkanlarını, kültür ve eğlence ortamlarını geliştiren bir proje içermelidir. Entellektüel bir üretim olan bilişim entellektüel bireyler tarafından üretilir, entellektüel bireylerin taleplerine uygun bir kent yaşamı geliştirmeliyiz.
Bilişim bizim için daha müreffeh daha kaliteli bir yaşam vadediyor. Dünya'nın en güzel doğa parçalarından biri olan Körfezini Türkiye'nin kalkınmasına feda etmiş olan Kocaeli, Körfezini, balıklarını ve istakozlarını geri istiyor. Kocaeli Bilişim Kenti olmayı hakediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder