Sayfalar

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Bahar sonunda geliyor.

Uzun ve bol yağışlı bir kış geçirdik. Barajlarımız su ile doldu. Şimdi güneş sıcak yüzünü bize göstermeye başladı. Doğada bir canlanma var. Tarımda bir üretim artış bekleyebiliriz. İnsanın içine bir umut doluyor.

Ben şunu farkettim. Türkiye piyasa oynaklığı okullar açılırken başlıyor, Kasım’da ilk darbe yaşanıyor, arkasından Şubat’ta öldürücü darbe geliyor. Mutluluk hormonu serotoninin salgılanması güneş ışığına bağlı imiş. Güneş azaldıkça, vücut daha az mutluluk hormonu üretiyor, insan karamsarlaşıyor, hayatın normal akışı içinde gözardı edilebilecek olumsuzluklar, ciddi kaygılara dönüşebiliyor. Ekonomi de insan davranışlarına bağlı olan bir sistem olduğu için birey ve toplumsal psikolojiden nasibini alıyor herhalde.

Eskiden büyüklerimiz “Karpuz kabuğu denize düşmeden denize girilmez” derlerdi. Ben de bir süredir şöyle söylemeye başladım : “Karpuz piyasaya çıktığı zaman Türkiye krizden çıkar.” Sanki bizim millet karpuz yiyince kendini daha mutlu ve zengin hissediyor.

İşin şakası bir yana, bunun en önemli nedeni Türkiye’nin bir turizm ülkesi olması. Turistler gelince önemli bir kesim, iş buluyor, esnafın satışı artıyor, döviz artıyor ve ucuzluyor. Bunun yanısıra, ısınma, giyinme dertleri azalıyor, çocukların okul masrafları bitiyor; meyve, sebze artıyor ve ucuzluyor. Umarım bu karpuz mevsimi, hayırlara vesile olur da, milyonlarca vatandaşımızı işsiz bırakan bu krizden çıkarız.

Türkiye turizm ve tarım yanında -yanlış yapılanmasına karşın- ciddi bir sanayi ülkesi. Sanayimiz de ihracata yönelik bir sanayi. En büyük ihracat pazarımız olan Avrupa’da yaşanan talep düşüklüğü, fabrikalarımızı kapanma noktasına getirdi. Böylece ekonomide iç pazarın önemini tekrar farkettik.

Bizim gibi gelişmekte olan, nüfusu genç bir ülkenin ekonomisi iç taleple her zaman ayakta kalır. Türkiye’de iç talebin önündeki en önemli engel ise, işsizlik ve gelir dağılımıdır. Geliri olmayan ve az olan kitleler, mal ve hizmet piyasasına alım talebiyle giremezler ve ekonomiye hem üretici hem de tüketici olarak katkıda bulunamazlar.

Bu krizin en önemli kazanımı, yukarıda dediğim gibi iç pazarın öneminin tekrar keşfedilmesi oldu. Hükümet bazı vergi indirimi tedbirleriyle durma noktasına gelmiş piyasaları tekrar işler hale koymaya başladı. Otomobil satışları patladı, konut ve beyaz eşyada da işler iyi gidiyormuş. Şimdi de –sözde- bilişim sektörü destekleniyor.

Bu desteklerle devlet bazı gelirlerinden geçici bir süre vazgeçiyor, bütçe açığını göze alıyor. Ancak iş yerleri tekrar açılıyorlar, işçilerine maaş ödemeye başlıyorlar. Vatandaşın geliri artıyor, iç talebe dönüşüyor. Alınan dolaylı ve dolaysız vergilerle devletin gelirleri tekrar artmaya başlıyor. Bu desteklerin tek sorunu, açık finansmanın yol açacağı fiyat artışları, yani enflasyon.

Ciddi bedelleri olan bu desteklerin iyi hesaplanması, ekonomide en çok olumlu etkiyi yaratacak alanlara verilmesi, adil ve lobilerin etkisinden uzak olarak planlanması lazım. Bizim sektörümüzde nedense bunun tam tersi oldu. Bilgisayar alımlarında KDV yüzde 18’den 8’e indirildi. Amaç gençlerimizin bilgisayardan uzak kalmaması ve bilişimin ucuzlaması. Yıllarını bu işlerin önemine dikkat çekmek için harcamış bir kişi için çok olumlu gelişme.


Ancak -ithalata bağımlı olmadan- değer ve teknoloji üreten, katma değeri ve ücreti yüksek bir istihdam yaratan, yazılım sektörü desteklerin dışında bırakıldı. Bunun yanında, -bilgisayar parçaları KDV indirimine tabi olmadığı için- yerli üretim bilgisayarlar da bu imkanlardan yararlanamıyorlar. Ne oldu? Devletimiz vazgeçtiği vergi gelirleriyle –ne kadar iyi niyetli olursa olsun- yurt dışındaki işçilerin işlerini garantiledi. Krizden en çok etkilenen KOBİ’lere hizmet götüren Logo ise şu anda bir yıl önce çalıştırdığı elemanın neredeyse yarısını ancak istihdam edebiliyor...Bilişim toplumu oluyoruz, ne gam?

Stoklar hemen tükendi. Çok büyük partiler sipariş edildi. Düşündüğünüz bir yabancı marka laptop varsa bu fırsatı kaçırmayın....

Bal tatlı karpuzlu günlerde görüşmek üzere...

www.diyablog.diyalogo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder