Krize rağmen yoğun bir çalışmanın içindeyiz. Geçen hafta sonunu Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu Başkanı Sayın Tayfun Acarer’in liderliğinde, 30 kişilik bir Türk işadamı heyetiyle birlikte İran’da geçirdik. Çok ilginç gözlemlerimizin olduğu bu geziyi bir sonraki yazıya bırakarak, Alibaba tanıtımları için başlattığımız ve bu yıl sonuna kadar on şehrimizde yapacağımız toplantılarımız hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.
İlk toplantımızı 21 Mayıs günü İstanbul’da Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde yaptık. Toplantılarımıza Alibaba’ya daha önceden üye olmuş, bu siteden ticaret yapmış kişileri çağırıyor, tecrübelerini bizlerle paylaşmalarını istiyoruz. Bir de konuk konuşmacımız oluyor. İstanbul toplantımızın konuk konuşmacısı Beykent Üniversitesi Ekonomi Bölümü başkanı Prof. Dr. Yaşar Erdinç idi. Sayın Erdinç’in ihracatta kur riski üzerine verdiği kısa konferans son derece kolay anlaşılır ve öğretici idi. Arkasından malum kriz konularına girildi. Hocamızın son araştırma konusu krizlerin anatomisi imiş. Bize Dünya’daki çeşitli krizlerden örnekler vererek krizlerin zaman profilini çizdi.
Ekonomi insan edimlerin bir sonucu ise krizlerin oluşmasında ve krizlerden çıkılmasında insan psikolojisinin en önemli rolü oynadığını görmek gerekiyor. İlginç olan şey bu krizlerin dip süresinin ortalama dokuz ay olduğu idi. Krizi Ekim ayında başlamış kabul etsek Haziran sonunda inişin biteceğini düşünebiliriz. Yani krizin dibini gördük. Ancak çıkışı ne zaman olacak belli değil. Bankacılık sistemi kendini topladı ama zarar gören reel sektörün kendine gelmesi uzun zaman alabilir. Hocamızın söylediğine göre, bu sefer tüm Dünya ülkeleri tedbirleri erkenden aldıklarından bu kriz 1929 gibi uzun sürmeyecek; ancak piyasaları canlandırmak için çok yüksek bütçe açıkları verildiği için krizden çıkışı yüksek fiyat artışları ve enflasyon ile birlikte yaşayacağız. Yaşar Erdinç Çarşamba günleri 21:00’de SKY Türk’de program yapıyor ve çeşitli kitapları var. Zor konuları anlaşılır kılan hocamızın programlarını ve kitaplarını olan biteni anlamak isteyen herkese tavsiye ederim.
Alibaba kullanıcılarının yaptıkları konuşmalar da oldukça ilginçti. Merit Otomotiv sahibi Sayın Ahmet Mert, Alibaba’nın yıllardır ücretli üyesiymiş. Alibaba sayesinde tüm dünya ile iş yapmaya başlamış, ihracatını beş kat artırmış. Düğmecilik sektöründen Altuğ bey “Biz o kadar tecrübeli değiliz, daha yeni üye olduk, o kadar da iyi kullanamıyoruz” dedi ama, hiç düşünmedikleri Pakistan’dan sipariş alınca doğru yaptıklarını anladıklarını söyledi. Alibaba gerçekten umulmadık imkanlar sunuyor.
Bir sonraki etap Bursa idi. Bursa iş dünyasından, tekstil ve makina sektöründen, irili ufaklı firmaların temsilcileri bizi dinlemeye gelmişlerdi. Yine Alibaba’yı çok iyi kullanan ve bundan fayda sağlayan kişi ve kuruluşlar söz aldı. Artofis firmasından Necip Yılmaz isimli genç arkadaşın sözlerini unutmayacağım : “e- ticareti kullanmak vatan borcudur”. Konukların önemli bir kısmı Alibaba’nın İngilizce olması nedeniyle sıkıntı çektiklerini Diyalogo’nun Türkçe hizmetleri ile uluslararası ticaret daha kolay geçebileceklerini söylediler.
Evet, Diyalogo, Alibaba hizmetlerini Türkiye’nin dört bir yanında olanaklı kılacak. Biz zaten şunu söyledik: “Logo olarak işletmelerimizi 20 yıl yüksek enflasyonla mücadele etme konusunda destekledik, şimdi global ticarete el atsınlar diye destekliyoruz.” İhracat yapmak Türkiye’de her boydan ticari işletme için bir tutku haline gelmiş durumda. Ancak, dış ticaretin yüksek maliyeti küçük şirketlerin altından kalkabileceği gibi değil. E-ticaret ve Alibaba bu maliyetleri en aşağıya indirmenin yöntemlerinden biri. Üstelik üyelik ücretlerinin yarısını İhracatı Geliştirme Merkezi’nden geri almak mümkün. Bu olanaklar dış ticareti herkesin ulaşabileceği bir noktaya getiriyor; yeter ki istenilsin.
Bir sonraki etap İzmir oldu. İzmir toplantısına ben katılamadım, ancak en yüksek katılımlı ve en etkileşimli toplantımız İzmir’de olmuş. Gerçekten ileri görüşlü işadamlarımız ve iş sahiplerimizin bir kısmı Alibaba’yı çok iyi kullanmış. Çin’in açtığı çok büyük bir zeytinyağı ihalesini bir genç arkadaşımız Alibaba sayesinde yakalamış ve şu anda ilk elemeyi geçenlerin ilk sırasında imiş. Kendisine başarılar diliyoruz.
Bu hafta ise Adana ve Antalya var. Tatil mevsimi öncesi Anadolu seminerlerimiz böylece bitecek. Sonbaharda diğer ihracatçı illerimizde de seminerler vermeyi sürdüreceğiz. Bayilerimizi Alibaba ürünleri konusunda eğitiyoruz. Türkçe eğitim ve kullanma malzemesi geliştiriyoruz. Alibaba, Diyalogo güvencesinde işletmelerimizi Dünya pazarlarında layık oldukları yere taşıyacak, buna inanıyoruz.
Gelecek yazımızda İran gözlemlerimi anlatacağım. Görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder